• sirkecide ankara caddesine dik olan ilk sokakta bulunan döner tapınağı
  • sirkeci ve eminonu esnafinin ve bolgede yasayanlarin ugrak yerlerinden biri olan isletme. istanbul un fazla bilinmeyen tatlarindan biridir. bolgedeki bir diger meshur restoran icin (bkz: hamdi et lokantasi)
  • istanbul sınırları içindeki muhteşem dönerlerden bir tanesidir. dükkanın önüne atılmış masalarda , sıcak kanlı garsonlarının hizmetiyle muhteşem döneri yemek büyük keyiftir. o kadar yıl oralarda okul okudum ama kaç sene sonra keşfettim yanarım ona yanarım...
    (bkz: iel)

    edit: bir tavsiyem daha var. yol üzerinde filibe köftecisi var. ankara caddesi üzerinde. sirkeciden cağaloğluna çıkarken. orda 1 porsiyon köfte atarsınız. sonra ordan çıkıp hemen sola döner kasap osmana gider 1.5 döner yersiniz altındaki lavaşa sara sara. oh.
  • “miralay osman bey, mücadelei milliye’nin emektarlarındandı. nev’i şahsına mahsus tiplerden biriydi. pos bıyıklı, yağız çehreli, oldukça irice, hiç gülmez, sert; hiddetli, haşin bir adamdı. mücadelei milliye’nin başlangıcında memlekette yer yer baş gösteren isyanların bastırılmasında hizmetler görmüş, fakat bu hizmetleri yaparken icraatında çok şedit ve insafsızca hareket etmiş olduğu için kendisi (kasap osman) namıyla anılırdı. bu lakabından, hizmetlerinden çok gururlanırdı, oldukça da şımarmıştı.”

    “…asker olmasına rağmen, memleketi muntazam ordudan ziyade milli müfrezelerini yani çeteciliğin kurtaracağına dair acayip fikirleri vardı. daha acayibi şudur ki; fikrine inanır ve inandırmak da isterdi.(…) o, daima dahili isyanlar çıksın, onları bastırmaya koşsun. gittiği yerde arkadaş, dost tanımadan eline geçeni assın. bu gibi hareketlerden cidden hoşlanırdı.”

    kaynak: http://kasette.com/kasetler/kasap-osman-t-shirt
    alakalı olarak: http://kasette.com/…r/kasap-osman-signature-t-shirt

    ve hatta: (bkz: kasette)
  • iskenderinin beğenilmediğine şaşırdığım dükkan. porsiyon dönerini denemedim ama iskenderi de gayet güzeldi. dükkanın bulunduğu sokak gerçekten mükemmel. her yer mis gibi yemek kokuyor. ayrıca garsonları da çok iyi. çok sıcakkanlı. (ben hayatımda ilk kez burada bahşiş bıraktım öyle söyleyeyim) sık sık uğrayın, pişman olmazsınız.
  • efendim sirkeciden içeriye doğru yürüyün, filibe köftecisini geçip sola dönün hocapaşa mevkii burası. döner dönmez üçüncü, bilemedin dördüncü dükkan burası. hocapaşa pidecisi nin hemen karşısı.

    bu sokakta yeme içme mekanı dolu. biraz da turistik olmuş. dönerin methi üzerine buraya gittim. akşam beş gibi. 1,5 döner istedim. "pilav üstü mü olsun abi?" diye sordular, gerek yok dedim. önüme lavaşlar içinde istiridye içinde bir inci gibi geldi döner. yanında iki gariban domates dilimi, iki (köz falan olmayan) biber ve (her kim öğrettiyse dönercilere bunu koymayı nalet olsun ona bre!) tırt ötesi kızartma (?) patates ile önüme geldi. ulan ince kıyım şöyle sumaklı soğan verilmez mi bunun yanına güzel yurdum insanı, canım ustam sorarım sana.

    lavaş arası dönere başladım. döner et itibariyle gayet lezzetli. gelen miktar tatmin edici. ama o ne? yemeğin sonunda tabağını bitiremeyen arkadaşın dönerini yer gibiyim bi' parça. neden? çünkü soğumaya başlamış efendim. baktım dönere ocak kapalı. pişmiş ama hafif bir ateşle bunu canlı tutmak lazım, birşey yapmak lazım. etin, dönerin randımanını %30 ila %40 oranında düşürüyor bu durum. sirkülasyonun daha hızlı olacağını tahmin ettiğim öğle vakti sanırım bu problem olmuyordur ama bahane değil elbet.

    hasılı kelam, dönerin eti lezzetli, sunum ve enstrumanları ise berbattı. özel talep etmek gerekecek bazı şeyleri sanırım.
  • etine, dönerine, ürünlerine diyecek lafım yok, yıllardır giderim, öyle ufak tefek şeyler dışında lezzetleri hiç değişmemiştir bana göre, kefilim yani o bakımdan. ama şef garson olacak esmer suratsız herife gıcığım. iki üç sene önce, bir ramazan akşamı arkadaşla iftar yaptık mekânda. efendim yemekler yendi, çaylar içildi falan. kalabalık olduğundan, hesap ödemek için biz kasaya gittik, şef denen dallama da başımızda. neyse verdik hesabı bu demez mi bize "hani bahşiş?, insan bir bahşiş vermez mi mübarek günde yaaa?". önce "şaka yapıyor, birazdan tebessüm eder, afiyet olsun der" diye düşünüyorum, yok! herif ciddi ciddi atar yapıyor... hayır devamlı gittiğimiz yer adamın yaptığı hıyarlığa bak! acayip sinir olmuştum, o gün bu gündür gıcığım herife. sahipleri bu başlığı ola ki okur, bu yazdıklarımı da görürler umarım.

    tanım:eti güzel şefi çirkin, tarihi yarımadanın iyi lokantalarından biri.
  • şile'de çarşının bir alt çaprazında, caminin arkasında bulunan her şeyiyle 1 numara olan kasaptır. sucuğundan, hazır köftelere, pikniğe giderken alınacak kanada kadar tüm et ihtiyaçları karşılanabilir, kimse sorsanız yerini gösterecektir.
  • abartılmış bir yer. buna ciddiyetle katılırım. zira bi' 3 sene önce falan gitmiştim, haftasonuydu, öğleden sonra falandı, porsiyon döner yemiştim ve ara sokaktaki herhangi bir et dönercinin döneri bile daha lezzetliydi sanki. ondan sonraki hafta karşıdaki namlı rumeli köftecisine gitmiştim ki, oranın köfteleri ciddiyetle yediğim en lezzetli köfteler sıramamasında ilk 5'ime girer.
hesabın var mı? giriş yap